Bodrum’1 Eylül Dünya Barış Günü Anmasında Barış Çağrısı Yapıldı

Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül akşamüstü Belediye Meydanında toplanarak bir basın açıklamasında bulundular.

Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül akşamüstü Belediye Meydanında toplanarak bir basın açıklamasında bulundular.

1 Eylül Dünya Barış Günü savaşa karşı barışı savunmanın günüdür şiarı çerçevesinde sloganların da atıldığı eylemde, basın açıklamasını Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri adına DEM Parti Bodrum İlçe eş başkanı Hülya Bayar okudu.

Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Polonya’yı işgaliyle başlayan 2. Dünya Savaşı’nın başladığı tarih olan 1 Eylül, insanlık bir daha 2. Emperyalist Paylaşım savaşında yaşanan acıları yaşamasın diye ‘’Dünya Barış Günü’’ olarak kutlanırken, milyonlarca insan yeniden savaşların olmaması için sokaklara çıkıyor.

SAVAŞA AYRILAN PAY KATLANIYOR!

2024 yılında da 1 Eylül’ü, yeniden ‘Dünya Savaşı’ olacak mı sorusunun gölgesinde karşılıyoruz.

Ülkelerin 2023 yılında savaşa ayırdığı bütçelere bakılırsa bu soru hiç de haksız değil! ABD dünya savaşının ortasındaymış gibi para harcıyor. 916 milyar dolarla silahlanmaya, kendisinden sonraki dokuz ülkenin toplamından daha fazla harcadı. 296 milyar dolarla Çin ikinci ve 109 milyar dolarla Rusya üçüncü sırada yer aldı.

ÜLKE PAYLAŞIM SAVAŞLARINA HAZIRLANIYOR!

Türkiye de 15,8 milyar dolarlık harcamayla, bir önceki yıla göre savaş harcamasını arttırdı.

İşçilerin ve emekçilerin açlık sınırı seviyelerinde aldığı maaşlar ortadayken ‘zam yok’ diyorlar ama savaş bütçesiyle ve silah sanayisiyle övünüyorlar. Afrika’nın doğu ucunda yer alan Somali’de denizaşırı askeri üssü kurması ve en sonda Irak’ta kurulan askeri üs ‘güvenlik için’ dedikleri bu harcamalarla Türkiye’yi bölgedeki paylaşım savaşlarına hazırlama amacı güdüldüğünü çok açık gösteriyor!

Basın açıklamasını Hülya Bayar okudu

FİLİSTİN İÇİN HAMASETİN ÖTESİNE GEÇİLMEDİ!

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı işgal bu yıl da devam etti. Buna bağlı olarak emperyalistler arası çeşitli savaş söylemlerinin ardı arkası kesilmedi. İsrail’in uzun yıllardır Filistin’e karşı uyguladığı işgal girişimi bu yıl boyutlanarak arttı. Yüz binlerce Filistinli topraklarından edildi, on binlercesinin başına bombalar yağdı. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda çoğu çocuk ve kadın, 40 bini aşkın Filistinli katledildi. ‘Filistin dostları’ olarak kendini gösteren ülkeler –Türkiye’de dâhil olmak üzere- hamasi söylemlerin ötesine geçemediler.

Göstermelik ilan edilen boykotların arkasında, milyonlarca dolarlık ticaret ilişkileri açığa çıktı.

ABD ile iş birliği halinde tehditlerine devam eden İsrail, hem Lübnan hem de İran’a yönelik saldırıları büyüterek, savaşı genişletmek istiyor. Dünyanın birçok ülkesinde halklar, İsrail’in, emperyalistlerin desteğiyle Filistin’e yönelik soykırıma varan saldırılarına karşı ve ırkçıların farklı ülkelerde, göçmenleri hedef alan saldırılarına karşı kitlesel miting ve gösteriler düzenlediler. Dünya halklarının bu eylemleri, barışın dünya halklarının kollarında olduğunu, onların mücadelesiyle geleceğini gösteren birer umut meşalesidir.

“ANTİEMPERYALİSTİZ” DİYORLAR, NATO’YU GÜÇLENDİRİYORLAR!

AKP iktidarı içeride antiemperyalizm söylemiyle kitleleri yedeklemeye çalışıyorlar ancak Milli Savunma Bakanı, “Önceliğimiz önemli bir müttefik olarak NATO’ya karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek ve müttefiklerimizle dayanışmayı güçlendirmektir” diyerek de emperyalist bir savaş örgütü olan

NATO’nun ‘hazırlıklı, kararlı ve güçlü olması’ olması çırpındıklarını ifade ediyorlar!

KÜRT SORUNUNDA BASKIDAN VAZGEÇİLMİYOR!

Erdoğan iktidarı, Kürt sorununu imha ve asimilasyon politikaları ile çözme yolundan vazgeçmiyor, sınır ötesi operasyonlara devam ediyor. Buna bağlı olarak, Kürt siyasetçilere yönelik tutuklama, yargılama, özel hukukla infaz yakma, tecrit gibi uygulamaları devam ettiriyor. Seçme ve seçilme hakkının gaspı anlamına gelen kayyum uygulamalarına devem etmek istiyor! Kürt sorununun tam hak eşitliği temelinde çözümü, kolektif hakların güvenceye alınması konusunda hiçbir adım atmayan iktidar bu talepleri bastırmak için süreklileşmiş bir şiddet politikası uyguluyor. İçeride barışçıl demokratik çözüm yerine dışarıda operasyonlar, sorunu ve tehdidi büyütüyor.

Emperyalizm ve kapitalizm bütün savaşların kaynağıdır. 1 Eylül Dünya Barış Günü de savaşa karşı barışı savunmanın günüdür!

Türkiye’de ve bölgede barış ve demokrasi için,

Hakların eşit ve özgür birliği için,

NATO üslerinin kapatılması,

Türkiye’nin NATO’dan çıkması ve NATO’nun dağıtılması için,

Savaşa karşı barış mücadelesini büyütelim!

Yaşasın Barış! Bijî Aşitî!”

Dario Navaro 2.8.2024