BODRUM’DA BOĞAZİÇİ EYLEMİNDE ARBEDE….

Bodrum Belediye meydanında düzenlenmek istenen ”Boğaziçi Üniversitesine Kayyum olarak atanan Melih Bulu ile başlayan gösteri ve direniş” ile ilgili basın açıklamasına polis izin vermedi.

2021’in ilk günlerinde Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör olarak atanmasıyla birlikte tepkiler durulmak bir tarafa adeta çığ gibi büyüyor. İktidar tepkileri kolluk güçleri marifeti ile bastırmaya çalışsa da başarılı olduğu söylenemez. Şiddet arttıkça üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerinin de kayyum rektöre istifa sesleri de yükseldi. Sorun Boğaziçi Üniversitesi kampüs sınırlarından, ülke geneline doğru sirayet
etti. Son olarak kitlesel öğrenci göz altıları Boğaziçi direnişinde yeni bir aşamaya işaret oldu. Her bölgede Boğaziçi Üniversitesi ile dayanışma eylemlilikleri ülke gündemine damgasını vurdu. Bodrum’da da duyarlı, aydın, örgütlü-örgütsüz kişilerin bir araya gelmesi ile spontan bir şekilde, “Boğaziçi Üniversitesi ile Dayanışma Platformu” oluştu.
Bugün saat 12’de Bodrum Belediye Meydanı’nda Dayanışma Platformu çağrısı ile bir araya gelen kalabalık basın açıklaması yapmak istedi.

Belediye Meydanı’nda toplanan yaklaşık 150 kişilik grup açıklama yapmakta ısrar edince polis müdahale etti.Polisin müdahalesi,açıklama yapmak isteyen grup ile polis arasında arbede yaşanmasına neden oldu.Gerginlik ve arbede sonucunda polisin sert ve kararlı olduğu dikkat çekti. Polis ekipleri grubu güçlükle meydandan uzaklaştırdı, çıkan arbedede bazı eylemciler yerlere düştü.

VALİLİK TARAFINDAN YASAKLANAN EYLEME İZİN VERİLMEYİNCE GERGİNLİK ÇIKTI

Bodrum İlçe Emniyet Müdürü Mete Durukan Belediye Meydanı’nda toplanan kalabalığa Muğla Valiliği’nin talimatı ile basın açıklamasına izin veremeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine platform aktivistleri bir araya gelerek değerlendirme de bulundu ve Bodrum İlçe Emniyet Müdürü Mete Durukan’a valilik kararını görmek istediklerini belirttiler. Ancak müdür Durakan’ın; “Az sonra, 5 dakika sonra valilik açıklaması elimizde olacak”
açıklamasından tatmin olmayan topluluk meydana doğru, “Aşağı Bakmayacağız. Boğaziçi Ablukada” pankartı ile slogan atarak Belediye Meydanı’na yürüdü. Eylemcilerin basın bildirisi okunurken; Belediye meydanında Boğaziçi Dayanışmacıları ile emniyet güçleri arasında uzun süreli bir arbede yaşandı. Arbede esnasında yere düşenler olurken;göstericiler, “Faşizme Karşı Omuz Omuza, Yaşasın Boğaziçi Direnişimiz, Kahrolsun Tek Adam Rejimi” sloganları attılar. Tempolu alkışlarla polis müdahalesini protesto ettiler.

BASIN AÇIKLAMASI MÜDAHELE İLE SONLANDIRILDI

BODRUM’DAN BOĞAZİÇİ’NE DAYANIŞMA AKTI.
Grup daha sonra Belediye Meydanı’ndan sloganlarla CHP Bodrum İlçe Binasına doğru,“Gün Gelecek, Devran Dönecek. AKP Halka Hesap Verecek” sloganı atarak yürüyüşe geçti. CHP önüne ulaşan Bodrum Boğaziçi Dayanışması adına Volkan Çetin basın açıklamasını okudu. Açıklamada: “AKP Milletvekili adayı rektör melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör atamasıyla başlayan direniş bir aydır devam ediyor.
Boğaziçi direnişini durdurmak için her türlü baskı ve zorbalığı devreye soktular. Ülkenin İçişleri Bakanı’nın LGBT sapkınları ifadesini kullanarak başvurduğu nefret söylemi beraberinde öğrencilere karşı bir cadı avına dönüştü. Bizlerde Bodrum’dan Boğaziçi’nde ve ülkenin dört bir yanında yükselen direnişe ses veriyor ve onun parçası olduğumuzu
haykırıyoruz” görüşlerine yer verildi. Eylem sonrasında CHP Bodrum İlçe Binası’nda kısa bir değerlendirme yapan Boğaziçi Dayanışması aktivistleri; Boğaziçi Üniversitesi’nde meşru ve haklı talepleri için direnen öğrencileri asla yalnız bırakmama, dayanışmayı kayyum rektör istifa edene dek en üst düzeyde tutma konusunda görüş birliği oluşturdular.

AV. ATMACA: “BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİ ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEK.”
Eyleme katılanlardan emekli PTT Memuru Merzuka Özdeş: “Tesadüfen Belediye Meydanı’ndan geçerken polis müdahalesine ve basın açıklamasına tanık oldum. Öğrenci evlatlarımızı zaten desteklediğim için elbette katıldım. Anlamış değilim. Son derece barışçıl bir basın açıklamasına polis niye müdahale eder? Gerginliği niye bu kadar seviyorlar gerçekten aklım almıyor. Pandemi nedeni ile eylemi engelleyeceklermiş. Peki sormazlar mı? Bu virüs AKP kongrelerine uğramaz mı? Birde kongrelerine digital
ortamdan katılan Genel Başkanları kongre salonunu ‘Sağladıkları kitlesel katılım için’ selamlıyor. Türkiye’nin en önemli sorunu demokrasidir. Boğaziçi Üniversitesi’nin gözbebeğimiz olan öğrencileri de bir anlamda aynı zamanda bizler ve demokrasi için de mücadele ediyorlar. Onları asla yalnız bırakmayacağız” dedi. Eyleme destek veren Muğla Barosu avukatlarından Emre Atmaca: “İnsanların görüşlerini ifade etmeleri, basın
açıklaması yapmaları herhangi bir izne tabi değildir. Bunu engellemeye yönelik İçişleri Bakanlığı, Valilik kararları herhangi bir hukuki zemine oturmuyor. Kamu düzeninin bozulması gibi durumlar elbette istisnadır. Bodrum’daki bu onurlu dayanışma eyleminde de kamu düzenini kimin bozduğu net olarak görülmüştür. Hukuksuzluk ile hiç kimse
aşağıya bakmayacaktır. Adalete, hukuka, bilime, özgürlüğe yani gökyüzünün maviliğine bakmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de asla yalnız yürümeyecekler” görüşlerine yer verdi.

Basın açıklaması yapılması için grubun ısrarlı davranması üzerine polis ile eylemciler arasında gerginlik yaşandı. Basın açıklamasını okumak isteyen Volkan Çetin ve eylemcilere izin verilmedi, polis ekipleri grubu kalkanlarıyla iterek meydandan uzaklaştırırken yere düşerek hafif yaralananlar oldu. Yarım saat boyunca süren gerginliği,araya giren avukatlar önledi. Eylemciler Bodrum Belediye Meydanı’ndan Kayyum rektör İstifa, Kahrolsun tek Adam Rejimi, Yaşasın Boğaziçi Direnişi, Aşağı Bakmayacağız, Yaşasın Özgürlük, Faşizme Karşı Omuz Omuza sloganları atarak CHP ilçe merkez binası önüne gitti.

CHP BODRUM İLÇE BİNASI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI.

Yapılan basın açıklamasında şu sözlere yer verildi.

Basına ve Kamuoyuna,

AKP Milletvekili adayı Melih Bulu’nunBoğaziçi Üniversitesine Kayyum rektör olarak atanmasıyla başlayan direniş 1 aydır devam ediyor.Binlerce boğaziçi öğrencisi ve akademisyenin katıldığı eylemleri durduramayan iktidar,çözümü baskı ve şiddet yöntemlerine başvurmakta buldu.Bütün bir ülkeyi tek adam rejimiyle yönetenler,Boğaziçi direnişini durdurmak için her tür baskı ve zorbalığı devreye soktular.

Tüm baskı,şiddet ve sindirme yöntemlerine rağmen Boğaziçi direnişi güçlenerek büyüdü ve ülkenin dörtbir yanında destek buldu.Bu durumu içine sindiremeyen iktidar ise hepimizin çok iyi bildiği yöntemlere başvurmayı tercih etti.Yandaş ordusuyla,havuz medyasıyla ve paralı trolleriyle yoğun bir saldırı kampanyası başlatan iktidarın kullandığı argümanlar ise bize hiç yabancı değil.”Boğaziçinde dini değerlere saldırılıyor ve LGBT sapkınları maneviyatımızı zedeliyor”kara propagandası devreye sokuldu.

Ülkenin iç işleri bakanının ‘LGBT sapkınlar’ ifadesini kullanarak başvurduğu nefret söylemi beraberinde öğrencilere karşı bir cadı avına dönüştü.

Buraya kadar yazılanlar hiçbirimiz için şaşırtıcı değil.Bildik şablonlarla milli,kültürel,dini hassasiyetleri bahane ederek üniversitenin aydınlanmacı,bilimsel,laik kimliği iktidar tarafından ayaklar altına alındı.

Hiç bir meşruluğu olmayan ve üniversitenin tüm bileşenleri tarafından reddedilen Kayyum Rektörü orada tutabilmenin tek çaresi baskı,zorbalık,şiddet ve nefret söylemleri oldu.

Ancak iktidar hangi yöntemi denerse denesin Boğaziçi direnişi farklı biçimler ve eylemlerle yola devam etti,ediyor.

Tutuklanan öğrencilerin’bundan sonrası sizde’cümleleri,tutuklanan,aşağı bakmaya zorlanan gençlerin dik duruşu beraberinde milyonlarca yurttaşın kenetlenmesini sağladı.Boğaziçi bileşenlerinin bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğini biliyor,bir kez daha onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz.

Nefret söylemlerinize,gözaltılara,işkenceye ve tüm yalanlarınıza rağmen biz Bodrumlu yurttaşlar Boğaziçi’nin diz çökmeyeceğini biliyoruz.İktidarın en büyük fobisinin yeniden hortladığını,bu direnişin her noktasında Gezi Direnişi’ni aradığını görüyoruz.Ama bu ülkeyi kayyumlarla,tek adamla yönetemiyorsunuz.Başvurduğunuz tüm yöntemler bizler için daha fazla direnç ve birarada olma anlamına geliyor.Bizler Bodrum’dan Boğaziçi’nde ve ülkenin dörtbir yanında yükselen direnişe ses veriyor ve onun parçası olduğumuzu haykırıyoruz.Amasız,fakatsız,şartsız,koşulsuz,Boğaziçili öğrencilerin yanındayız.Taleplerimiz açık ve net.

-Gözaltılara son verin ve tutuklu öğrencileri serbest bırakın.

-Üniversitelerdeki polis ablukasına son verin.

-Kayyum Rektör istifa etsin.

-Üniversiteler tüm bileşenleriyle rektörlük seçimlerini yapsın.

-Yurttaşları ırk,din,mezhep,cinsel yönelim ve cinsiyetlerine göre ayırıp nefret söylemi geliştirmeyin.

-Yaşasın Boğaziçi Direnişi!

-Kayyum Rektör İstifa!

-Aşağı Bakmayacağız.

-Kahrolsun tek adam rejimi!

-Yaşasın Özgürlük!

-Faşizme karşı omuz omuza!

Yapılan basın açıklaması sonrasında CHP binası önündeki grup dağıldı.