İkizköy Akbelen Ormanının Kömür Madeni için Kesilmesini Durdurun


AKBELEN ORMANINI VERMEYECEĞİZ!
Muğla’nın Milas ve Yatağan ilçelerinde yaşayan bizler, 40 yıldır ilimizdeki Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santrallerinin ve kömür madenlerinin yıkıcı etkileri altında yaşıyoruz. Şimdi de elimizde kalan son doğal alanı, Akbelen Ormanımızı ağaçları, çalıları, kuşları, kekik ve mantarları ile toptan yok etmeye çalışıyorlar. Akbelen Ormanının kömür madeni için elimizden alınmasına izin vermeyelim!
Kömürün bedelini on yıllardır ödüyoruz
Kömürden elektrik üretilsin diye 40 yıl boyunca yöre halkı olarak evlerimizden olduk, topraksız kaldık, susuz kaldık, zehir soluduk, hastalandık, genç yaşta öldük. Yok olan doğal alanlarımız ve iklim değişikliği ile birlikte, bu ağır bedeller sadece bizim değil, çocuklarımızın, gelecek kuşakların da sırtına yükleniyor.
25 yıl daha uzatılmak isteniyor
Aslında çoktan emekliye ayrılması gerekirken 2014 yılında özelleştirilen termik santrallerin ve kömür madenlerinin ömrü, şimdi, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) bile yapılmadan, 25 yıl daha uzatılmak isteniyor.
Kimse bize sormuyor
40 yıl önce Muğla’da üç santral ve dev kömür madeni sahaları açılırken de kimse biz yöre halkına isteyip istemediğimizi sormamıştı. Şimdi, bu işletmelere ek ömür biçilirken de kimse bize, doğamıza ve hayatlarımıza mal olan bu yatırımları isteyip istemediğimiz sormuyor.
Yıllardır hayatta kalma mücadelesi veriyoruz
40 yıldır çok sayıda köyümüzü yutan, 15 kilometre boyunca kesintisiz uzanan kömür madeni en son İkizköy’e dayandı. Milas İkizköy olarak, Yeniköy-İkizköy Linyit Sahası’nın hemen dibinde; Yeniköy Termik Santrali’ne 7 kilometre mesafede yıllardır hayatta kalma mücadelesi veriyoruz.
Son 2 yıldır da, kömür madenini genişletmek üzere elimizden alınmak istenen Akbelen Ormanımız ile son kalan zeytinliklerimiz, tarım alanlarımız, köyümüz için mücadele ediyoruz. Buralar da kömüre kurban edilirse evsiz, topraksız, işsiz kalan bizler de binlerce Muğla köylüsü gibi köyümüzü bırakıp kente göçmek zorunda kalacağız.
Artık doğamızı, yaşam alanlarımızı kömüre feda etmek ve ömrümüzden bir 25 yıl daha vermek istemiyoruz. Geleceğimizle ilgili söz hakkımızı talep ediyoruz!
ACİLEN VE GEÇ OLMADAN:
- Madenin tozunu köyümüzden uzak tutan, bize oksijen, su, gıda sağlayan, başta koruma altındaki kuşlar olmak üzere pek çok hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapan, yaşlı ve doğal bir kızılçam ormanı olan 740 dönümlük Akbelen Ormanının kesiminin hemen durdurulmasını;
- Akbelen Ormanı alanında maden işletme izni veren, 18.11.2020 tarihli Tarım ve Orman Bakanı imzalı olur kararının iptal edilmesini;
- Akbelen Ormanı’nı da içine alan 86541 no’lu ruhsat alanı içindeki maden sahası genişletme projesinin mevzuat gereği, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerin kapasite artırımı projesi, bölgedeki diğer kömür ocakları ve Yatağan Termik Santrali, diğer madencilik ve endüstriyel tarım gibi faaliyetler ile birlikte toplam (kümülatif) etkilerini ele alacak şekilde Bütünleşik Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi tutulmasını;
- Santral ve madenlerin ömürlerinin uzatılması planlarının halka sorulmasını talep ediyoruz.
Geleceğimize, bilimin ışığında, hep birlikte karar verelim!
Biliyoruz ki, eğer gerçekten bilimsel yöntemlerle çevresel etki değerlendirilmesi yapılırsa, kömür santrallerinin ve madenlerin 25 yıl daha çalıştırılmasına izin verilmesi mümkün değildir. Artık tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de kömüre dayalı; doğaya, insana, topluma ve ekonomiye zararlı bu elektrik üretim biçimine mahkum değiliz.
Kömür için İkizköy’ü de, Türkiye’yi de yakmayın.