“YAKTIK GEMİLERİ. DÖNÜŞ YOK GERİ.”

Bugün Muğla’da son dönemin en etkili çevre eylemlerinden birisi gerçekleşiyor.

83 civarında siyasi partinin, çevre örgütünün, STK katılımının olduğu eyleme Muğla’nın köylerinden de büyük katılım bekleniyor.

Etkinliğin toplanma merkezi Menteşe İlçesi-Açık Otopazarı olarak belirlendi. Toplanma saati ise saat 14.00 olarak kararlaştırıldı. Bodrum’dan da etkinliğe yopun bir katılım olacak. Bodrum’daki toplanma bölgesi Oasis Kültür Merkezi olarak belirlendi. Bölgeden otobüslerin hareket saat 10.30 olarak duyuruldu. 83 STK, siyasi parti, meslek örgütü ve çevre oluşumu adına yapılan ortak çağrıda; ““Tüm demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, meslek insanlarını, yaşam ve hak savunucularını, emekçileri, işsizleri, kadınları, gençleri, yaşlıları, tüm yaşam alanlarından ve/veya haklarından edilmişleri, yaşam alanlarını ve haklarını kaybetme korkusuyla yaşayan hemşehrilerimizi  6 Kasım’da planladığımız yaşam alanlarımızı savunuyoruz miting ve yürüyüşümüze çağırıyoruz” denildi.

MUÇEP: “MUĞLA’NIN %59’U MADEN RUHSAT ALANI.”

Etkinliğin önemli dinamiklerinden MUÇEP (Muğla Çevre Platformu)  sözcüsü Melda Onay; “Ülkemizde bugüne kadar sermayeden yana uygulanan politikalar nedeniyle doğal ve kültürel varlıklar talan edildi ve rant aracı haline getirildi. Kentler betonlaştırıldı, kentsel dönüşüm adı altında yağmalandı. Havamız, suyumuz, toprağımız metalaştırıldı, ticarileştirildi. Tarım çökertildi ve gıda egemenliği şirketlerin eline geçti. Kır-kent ayrımı iyice körüklendi. Kırlar boşaldı. İstisnalar hariç, devletin sunduğu “hizmetler”de halkın yararı değil, şirketlerin çıkarı, daha fazla rant gözetildi.  Çılgın projelerle, termik santrallerle, altın madenciliği ile, JES’lerle, RES’ler, GES’lerle, Yeşil Yol ile, deniz dolguları ile, sanayi yatırımları ile,  kırlar ve kentler, ovalar, yaylalar, tarım alanları, yeraltı ve yerüstü suları kirlendi ve zehirlendi. Ege’den Doğu’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e çok yönlü bir ekolojik talan, yağma var… Kentimizde sahiller, koylar, deniz, ormanlar, doğal sit alanları, kültürel ve tarihi zenginlikler satışa çıkarılmış,  ormanlarımızın onda birini yangınlarla kaybetmemişiz gibi turizm tahsisleri ve madencilik faaliyetleri ile kalanı da yok edilmek isteniyor. Bu iktidar, Muğla coğrafyasının yüzde 59’unu madenlere ruhsat alanı olarak tahsis etti” görüşlerine yer verdi.

“KAZANAN HAYATIN YEŞİLİ OLACAKTIR.”

MUÇEP (Muğla Çevre Platformu) Bodrum sözcüsü Mirbahattin Demir’de: “Artık bıçağın kemiğe dayandığı yerdeyiz. Yani tuz kokmuştur. Onlar cennet Bodrum’umuzu, yeryüzü güzellemesi Muğla’mızı yağmalamakta, talan etmekte ne kadar kararlı ise bizlerde hayatı savunmakta en az onlar kadar kararlıyız. Henüz geç olmadan, hemen şimdi diyoruz. Adı üzerinde Cennet Koyu. Burayı üstelik kamuya ait alanı peşkeş çekerek, imara açmayı hedefliyorlar. Birde utanmadan gözümüzün içine bakarak; ‘Ne sakıncası var’ diyorlar. ‘Cennetimizi, cehenneme çevirme hesap ve planlarınızın çok sakıncası var.’diyoruz. Onlar hayata kast ediyorlar. Bizlerde bugün Muğla’da meşru müdafaa hakkımızı, yaşama hakkımızı kullanacağız. Hayatı savunacağız. Yaktık gemileri. Dönüş yok geri” ifadelerini dile getirdi. Bodrumlu ressam Bünyamin Pehlivan da; “Bodrumlu sanatçılar olarak böylesi bir sorumluk ve görevden kaçmamız söz konusu olamaz. Çevre, doğa, zeytin, deniz, dağ, orman yoksa; sanat da olmaz. Çevreyi savunmak aynı zamanda sanatı savunmaktır. Bizler de bugün Muğla’da yaşam savunucuları ile birlikte el ele, yürek yüreğe olacağız. Beyefendilerin rant heveslerine kurban edecek bir Bodrum, bir Muğla yok. Onlar kömürün ölüm karası, karanlığı ise bizler de yaşamın zeytin yeşiliyiz. Kazanan hayatın yeşili olacaktır” diyerek etkinliğe destek olacaklarını bildirdi. 

Ayhan Karahan