SOSYAL DEVLET

Bugün bu ülkede yaşayanları en çok üzen konu elbette hepimizin ortak derdi olan konum, imkân, kısaca birçok avantajlı durum varken ekonominin gittiği yön.
Bir ülkede ekonomi, sadece kötü iktisadi politikalarla değil, diplomasiyi becerememekle, eğitimi kalitesizleştirmekle, her kuruma liyakatsiz insan doldurmakla, günlük siyasi davranışlar, anti demokratik kararlar ve hukukun işlememesiyle de bozulur.
Ekonomi kötüye gittiğinde kâğıt üzerinde yerli yatırımcının tamamı zararda gözükür fakat büyük işletmeler işin aslında asla zarar etmez. Olan ufaklara olur. Çünkü dayanma güçleri sınırlıdır, ülkemizde devlet onları kollamaz, desteklemez ve müşterileri de kötü durumda olduğu için batmaları kaçınılmazdır.
İşte en çok onlara üzülüyor insan. Her birimizin etrafında borç, kredi, çevre desteği ve büyük hayallerle iş kuran vardır. Bu iş kuranların amacı daha rahat bir hayata kavuşmak, hayalindeki işi yapmak, memleket ekonomisine katkıda bulunmaktır. Lakin yıllardır devam eden kötü ekonomi yönetimi yapılan hesaplar, kurulan hayaller ve yapılabilirlik analizlerine rağmen çoğu yatırım kötü sonla bitmekte, sonrasında durum başlangıçtan daha da içinden çıkılmaz duruma gelir.
Bugün batan birçok esnaf aynı durumda; borç içinde. Bankaya, devlete, mal temin ettiği yere, personeline, ev sahibine, belki çevresine… Varsa elindeki birikimi veya malını satıp bir süre idare eder ama nereye kadar.
İşte burada sosyal devlet devreye girmeli ve batan işletmelere yönelik politikalar ve çözümler üretmeli. Bu çözümler hem ekonomiyi canlandırır, hem işsizliğe çare olur, hem gıda krizine çözüm olur, biten hayvancılığı canlandırır, ocaklara neşe gelir, insanlar hayattan tekrar zevk almaya başlar.
Aksi durumda ise cinnet kaçınılmazdır. Bunun sonucu intihar, hırsızlık, kavga, şiddettir.
Seçim arifesinde olduğumuzu düşünürsek elbet bazı destekler, aflar ve farklı paketler olacaktır. Ama bunlar seçim yatırımı olarak kalmamalı, daha uzun vadeli sandığı değil ülkenin geleceğini düşünecek orta ve uzun vadeli planlar olmalıdır.
Umarım son birkaç senedir günü kurtarmaya yönelik politikalar yeni yılla beraber yerini akla ve bilime uygun, uzmanların işin başında olduğu politikalara bırakır.
Sadece iktidar sahipleri, onların dümen suyuna giden ihale takipçileri ve her türlü büyük yatırımcı holdingler değil kobilerinde canlanacağı ekonomiye can vereceği bir yıl olsun.
GÖKHAN URAS
1 Ocak 2023