Muğla Milletvekili Gizem Özcan’dan Bodrum’da tehdit edilen gazetecilere destek; 

“Gazeteciler halkın haber alma hakkının teminatı olan bir kamu görevi ifa etmektedir”

-Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen yangında görevlerini icra eden basın mensuplarına karşı gerçekleştirilen tehditler sonrası Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, tehdit edilen basın mensuplarını arayarak geçmiş olsun dileklerinde bulundu. 

-Basın özgürlüğünün her geçen gün daha çok hukuksuz uygulama ile ihlal edildiğini ifade eden Özcan, “Gazeteciler halkın haber alma hakkının teminatı olan bir kamu görevi ifa etmektedir” dedi. 

9 Temmuz günü, Bodrum İlçesi Akçaalan Mahallesi’nde bulunan bir hurdalık deposunda çıkan yangını haber amaçlı görüntülemek için giden basın mensupları, işletmede bulunan bir kişi tarafından silahla vurulmakla tehdit edilmiş ve kayıtları sildirilmişti. Bunun üzerine Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, tehdit edilen basın emekçileri Demirören Haber Ajansı (DHA) Bodrum Temsilcisi Fırat Akay ve Bodrum Sıcak Haber İmtiyaz Sahibi Selim Turan’ı telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. 

“Basın özgürlüğü her geçen gün daha çok hukuksuz uygulama ile ihlal ediliyor”

Demokratik bir hukuk devletinin en temel yapıtaşlarından biri olan basın özgürlüğünün her geçen gün daha çok hukuksuz uygulama ile ihlal edildiğini ifade eden Özcan, “Muhalif gazetecilere yönelik davalar, iktidarı eleştiren haberlere ve bu haberleri yapan gazetecilere yönelik iktidar temsilcilerinin takındığı tutum bu ihlalleri çoğaltmaktadır. Bu ihlallerin vahim bir örneği, 9 Temmuz 2023 tarihinde Muğla’da yaşandı. Bodrum ilçemizin Akçalan Mahallesi’nde bulunan bir hurdalık deposunda çıkan yangını haber amaçlı görüntülemek için giden iki gazeteci, depodakiler tarafından silahla tehdit edilmiş, çektikleri görüntüleri silmeye zorlanmışlardır” dedi.

“Bütün kamuoyunun hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bilmesini istiyorum”

Olay yerine intikal eden kolluk, basın mensuplarının haber yapma özgürlüğünü garanti altına almak zorunda olduğunu vurgulayan Özcan, “Bu olay özelinde de kolluğun bu yönde mi hareket ettiği, basın mensuplarını suçlayan bir tutumla mı hareket ettiği tespit edilmelidir. Her şeyden önce şunu vurgulamalıyız, gazeteciler halkın haber alma hakkının teminatı olan bir kamu görevi ifa etmektedir. Ancak iktidar bu evrensel normun aksine, basına yönelik tahkir edici bir tutum takınmaktadır. Hepimiz izliyoruz, basit bir adli vakada bile suçlanan kişilerin bazıları ilk olarak basına saldırmak cesareti bulmaktadır. Bunun önüne geçmenin yolu, basının evrensel hak ve özgürlük elde etmesini sağlayacak düzenlemeler yapmak, kolluğun basın özgürlüğünü garanti altına alan bir tutumda olmasını sağlamak, basına yönelik kimi zaman şiddete varan hak ihlallerine karşı adil ve etkin cezalandırmalar yapmaktır. Tehdit edilen basın mensubu arkadaşlarımızla görüştüm. Kendilerine geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Bütün kamuoyunun hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bilmesini istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.